Çocukluğunu Ergani, Maden ve
Piran'da (Dicle) geçiren Karakoç, ilkokulu 1944'te Ergani'de tamamladı. Parasız
yatılı kaydolduğu Maraş Ortaokulu'nu 1947'de bitiren şair, 1950'de Gaziantep
Lisesi'nden mezun oldu.
Henüz küçük yaşlarda okuma merakı başladı.
Sezai Karakoç, ilkokulda Battal Gazi
kitaplarını, Ahmediye ve Muhammediyeleri okuyup, dinledi, ortaokulda ise Namık
Kemal, Ziya Paşa, Tevfik Fikret ve Ziya Gökalp'in eserlerini okudu.
20. yüzyıl İslamcılık düşüncesi içinde
yazdığı kitaplar, şiirler ve kurduğu parti, düşünce ve hareketi ile ayrı bir
yere sahip olan Karakoç, okumaya büyük bir sevgi besledi ve lise yıllarında
Batı klasiklerine başladı.
Mütefekkir Karakoç, Necip Fazıl
Kısakürek'in çıkardığı "Büyük Doğu" dergisinin tutkulu bir okuyucusu
oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinin (SBF) sınav sonuçlarını
beklerken, Necip Fazıl ile tanışmak üzere yanına giden Karakoç, Kısakürek ile
tanıştıktan sonra bir daha hiç ayrılmadı. Karakoç, 1950'li yıllarda Büyük
Doğu'nun sanat edebiyat sayfalarını yönetti, 1955'te ise üniversitenin maliye
bölümünden mezun oldu.
Maliye Bakanlığında Hazine Genel
Müdürlüğü Dış Tediyeler Muvazenesi bölümünde 1955'te çalışmaya başlayan
edebiyatçı, girdiği sınavı kazanarak 11 Ocak 1956’da maliye müfettiş yardımcısı
oldu. Karakoç, 1959'da gelirler kontrolörü olarak İstanbul'a atandı, görevi
gereği yurdun birçok yerini görme imkanı buldu.
Usta edebiyatçı, askerlik vazifesini
ise 1960-1961'de Ankara ve Ağrı'da yaptı.
İlk yazıları Büyük Doğu'da yayımlandı.
İlk yazılarını 1950'li yıllarda
Büyük Doğu'da yayımlayan Karakoç, 1963'ten itibaren Yeni İstanbul gazetesinde
"Karakoç" imzasıyla günlük yazılar kaleme aldı.
Diriliş dergisinden önce ve derginin
yayına ara verdiği dönemlerde A Dergisi, Akpınar, Büyük Doğu, Düşünen Adam,
Hilal, Hisar, İslam Düşüncesi, Mülkiye, Papirüs, Pazar Postası, Soyut, Şiir
Sanatı, Türk Dili, Türk Yurdu gibi dergilerde deneme ve şiirleri yayımlandı.
Yazar Karakoç, aralarında Yeni
İstiklal, Babıalide Sabah ve Millî Gazete'nin de bulunduğu gazetelerde günlük
yazılar yazmaya devam etti ve 1975'ten itibaren kendi çıkardığı
"Diriliş" dergisi dışında hiçbir yerde yazmadı.
Türk edebiyatının en sevilen
şiirlerinden biri haline gelen "Mona Rosa" şiiriyle okuyucunun
kalbinde taht kuran Karakoç, "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine"
şiirini ise çok sevdiği İstanbul'a yazdı.
Şiir ve yazılarında, dergilerinde,
kitaplarında ortaya koyduğu dünyayı gerçekleştirmek üzere 1990'da Diriliş
Partisi'ni kurdu. Karakoç, 7 yıl partinin genel başkanlığı görevini yürüttü.
Diriliş Partisi, 19 Mart 1997'de kapatıldı.
Müslümanların uyanışına eserleriyle emek verdi.
Dünya savaşlarından yenik çıkan
İslam dünyasının yeniden dirilişini amaç edinen ve yazı hayatı boyunca
"diriliş" kavramı çevresinde zinde bir bilinç uyandırmaya çalışan
mütefekkir Karakoç, eserleriyle dünya Müslümanlarının uyanışını sağlamayı
amaçladı.
Düşünce dünyasını sistematize eden
diriliş kavramını ilk kez 1954'te kullanan Karakoç'un Tunus ve Cezayir’deki
bağımsızlık savaşlarını konu alan "Bir Milletin Basübadelmevti"
yazısının yer aldığı ilk dergi girişimi Yeni Ay, savcılığın izin vermemesi
sebebiyle dağıtıma çıkmadan toplatıldı.
Sezai Karakoç, ikinci dergi
girişimini ise üniversite son sınıftayken iki sayı çıkan "Şiir
Sanatı" dergisiyle yaptı. Garip akımının yalınlaştırdığı şiir ortamına bir
lirizm aşısı yapan dergide Karakoç'un yanı sıra Cemal Süreya, Gülten Akın,
Orhan Duru, Muzaffer Erdost, Rami Ayas, Seyfettin Başçıllar, Erdal Öz, Nuri
Pakdil, Güner Başar, Nahit Güçlü, Baha Galip Tunalıgil, Abdullah Rıza Ergüven
ve Şahinkaya Dil'in şiirleri yer aldı.
Diriliş dergisiyle bir neslin fikir dünyasını yoğurdu.
Yayımlandığı yıllarda içerdiği
yazılar nedeniyle defalarca kapatılan ve toplatılan Diriliş dergisi, bir
edebiyat ve sanat dergisi olmasının yanı sıra, İslam düşüncesi ve siyasetinin
şekillendiği bir yayın organı da oldu.
Karakoç, 1960'ta Diriliş Dergisi’nin
ilk sayısını çıkardı. Gazete formatında da yayımlanan Diriliş Dergisi’nin
yayımını aralıklı olarak 1992 yılına kadar sürdürdü. Dergide İslam
klasiklerinden, çağdaş İslam düşünür ve edebiyatçıların eserlerinden çevirilere
yer verildi. Bunun yanı sıra Batı klasiklerinden ve çağdaş Batı edebiyatı ve
düşüncesinden birçok metnin tercümesi yayımlandı.
Dergide, bir taraftan Seyyid Kutub,
Malik bin Nebi, Muhammed Hamidullah, Malcolm X, Muhammed İkbal, Seyyid Hüseyin
Nasr Türk okuyucuyla tanıştırılıp, çağdaş Afrika edebiyatı tercüme edilirken,
bir taraftan da başta Mesnevi olmak üzere Kuşeyri, İbni Hazm, Niyazi Mısri,
Muhyiddin Arabi, Firdevsi, Aziz Mahmut Hüdayi'nin eserleri tercüme edildi.
Doğu kadar Batı düşüncesi ve
edebiyatına da açık olan Diriliş'te, Kierkegaard, Heidegger, Rene Guenon, Erich
Fromm, Goethe, Rimbaud, Rilke, Ezra Pound, Virginia Wolf ve Faulkner'in de
aralarında bulunduğu çok sayıda edebiyatçının yazı ve şiirleri okuyucuya
sunuldu.
Sezai Karakoç, yazın hayatı boyunca
kendi adının yanı sıra Mehmet Leventoğlu, Zülküf Canyüce, Sait Yeni, M. Cemil,
Mehmet Yasin, M. Yasin, Mehmet Yasinoğlu, Zafer Karip, M.B.Y., S.K., S.Y., M.L.,
M.Y., M.S. Karakoç, Mehmet C. Güneş müstearlarını kullandı.
Usta edebiyatçı, 1968'de "MTTB
Milli Hizmet Armağanı", 1970'te sürgündeki Macar yazarlarının takdir ve
şükranlarının nişanesi olarak "Gümüş Hürriyet Madalyası", 1982'de
"Türkiye Yazarlar Birliği Hikaye Ödülü", 1988’de "Üstün Hizmet
Ödülü", 1991'de ise 22. Dünya Şairleri Kongresinde "World Academy of
Art and Culture Ödülü"ne layık görüldü.
Diyarbakır'da bir bulvara adı
verilen Karakoç, 16 Kasım 2021'de İstanbul'daki evinde, kendi ifadesiyle
"dünya sürgünü"nü tamamladı. Karakoç'un cenazesi
"Şehzadebaşı'nda Gün Doğmadan" şiirinde "Yerleşecek yer
aramamak, caminin avlusunda, soğuk bir taşa oturmak, gün doğmadan
Şehzadebaşı'nda" mısrasıyla yer verdiği Şehzadebaşı Camii Haziresi'ne
defnedildi.
Karakoç'un şiirleri Büyük Doğu,
Hisar (1951-54), Mülkiye (1952-53), İstanbul (1953-57) Şiir Sanatı (1955),
Hamle (1955), Pazar Postası (1957-58), Türk Yurdu (1959), Hür Söz (1961), Soyut
(1965), Hilal (1965) ve Diriliş (1960-92) dergilerinde yayımlandı.
Usta edebiyatçının eserlerinden
bazıları ise şöyle:
Şiir: Körfez (1959), Şahdamar
(1962), Hızırla Kırk Saat (1967), Sesler (1968), Taha'nın Kitabı (1968),
Kıyamet Aşısı (1968), Gül Muştusu (1969), Zamana Adanmış Sözler (1970), Şiirler
(1975), Ayinler (1977), Leyla ile Mecnun (1981), Ateş Dansı (1987), Alınyazısı
Saati (1989)
Deneme, inceleme ve düşünce
eserleri: Yunus Emre (1965), Yazılar (1967), İslam'ın Dirilişi (1967), İslam
Toplumunun Ekonomik Strüktürü (1967), Mehmet Akif (1968), Mağara ve Işık
(1969), Edebiyat Yazıları 1 (1982), Edebiyat Yazıları 2 (1986), "Çağ ve İlham
I" (1974), Ruhun Dirilişi (1974), Çağ ve İlham I (1974), Yitik Cennet
(1976), İnsanlığın Dirilişi (1976), Diriliş Neslinin Amentüsü (1976).