Bir kavramı, bir durumu ya çekici bir anlatımla ya da özel bir yapı içinde belirten ve çoğunun gerçek anlamlarından ayrı bir anlamı bulunan kalıplaşmış sözcük öbekleri ya da tümcelere “deyim” denir.
- Kalıplaşmış sözlerdir. Bir deyimin sözcükleri değiştirilip yerlerine -aynı anlamda olsa bile- başka sözcükler konulamaz ve deyimin söz dizimi değiştirilemez.
- Kısa ve özlü sözlerdir. Deyimler en az iki sözcükten oluşur.
- Deyimler genellikle mastar biçimindedir. Çekime girdiklerinde değişirler.
- Deyim, bir kavramı belirtmek için bulunmuş özel bir anlatım kalıbıdır; genel kural niteliğinde bir söz değildir. Deyimi atasözünden ayıran en önemli özellik budur.
- Deyimlerin çoğu sözcüklerin gerçek anlamları dışındadır yani mecaz anlamlıdır: Devede kulak, çantada keklik, dişe dokunur… Kimi deyimler de kalıplaşmış sözden çıkan anlam, sözcüklerin gerçek anlamları dışında değildir: “Çoğu gitti azı kaldı, ismi var cismi yok…”