Bu dönem sanatçılarının şiir anlayışıyla, Fecr-i Ati topluluğunun şiir anlayışı birbirinden pek farklı
değildir. “Şiir vicdani bir keyfiyettir” düşüncesinde olan şairler genellikle bireysel konuları işlerler. Daha
sonra 1917 yılında yaptıkları bir toplantıda, hece ölçüsünü kullanma, günlük konuşma diliyle yazma
noktasında birleşen şairlerin, içerik konusunda her birinin ayrı bir yaklaşımda olduğu gözlenir.
- Bu dönem sanatçıları Divan edebiyatını Doğu edebiyatının, sonrasını ise Batı edebiyatının taklitçisi olmakla suçlarlar.
- Şiir dilini kendinden önceki dönemlere göre daha da sadeleştirmişlerdir.
- Aruz ölçüsü yerine hece ölçüsünü kullanmışlardır.
- Şiirde İstanbul ağzını kullanma benimsenmiştir.
- Şiirlerde halk edebiyatı esas alınmış ve bu anlayışa bağlı kalınmıştır.
- Sanatçılar eserlerinde sanatlı anlatıma yer vermemişlerdir.
- Milli Edebiyat sanatçıları arasında tam bir birlik yoktur. Hem konu yönünden hem de üslup yönünden farklılıklar görülür.
- Bireysel konuların dışında halkın yaşantısı ve ülke sorunları da şiirde ele alınmıştır.
- Eski şairlerin şiirlerindeki samimi, lirik ve mistik atmosferi şiirlerinde devam ettirmek istediler; milli geçmişe bağlanarak edebiyatın milli olabileceğini savundular.
- Halka Doğru ilkesi gereğince ilk kez milli kaynaklara dönülmüştür.
- Sade bir dil kullanılmıştır.
- Hece ölçüsü esas alınmıştır.
- Halk şiiri nazım biçimlerinden yararlanma yoluna gidilmiştir.
- Şiirlerde doğa ve yurt güzellikleriyle, yurtseverlik, kahramanlık konulan işlenmiştir.
- Şiirde romantik bir söyleyiş egemen olmuş, toplumsal sorunlara fazlaca yer verilmemiştir.
- Yahya Kemal, Yakup Kadri ve Salih Zeki’nin Nev-Yunanilik adını verdikleri akımda, eski Yunan edebiyatını örnek almak yoluna gittiler. Bu atılımlar beklenen sonuçları doğurmadı.
- Bu dönemde "Hecenin beş şairi" diye adlandırılan şairler (Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel) hece ölçüsünün yayılmasında ve yerleşmesinde önemli rol oynadılar.
- Milli edebiyat dönemi şairlerinden başlıcaları şunlardır: Mehmed Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, Ali Canip Yöntem, İbrahim Alâaddin Gövsa, Yahya Kemal Beyatlı, Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon, Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Kemalettin Kamu, Halit Fahri Ozansoy, Mithat Cemal Kuntay, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl Kısakürek, Necmettin Halil Onan, Ömer Bedrettin Uşaklı, İhsan Raif, Şükûfe Nihal, Salih Zeki Aktay, Ali Mümtaz Arolat, Halide Nusret Zorlutuna.
Şiire aruzla başlayan, Ziya
Gökalp'ın etkisiyle Milli Edebiyat akımına bağlanan ve 1917'den sonra ortaya
çıkan Beş Hececiler şu sanatçılardan oluş maktadır:
- Orhan Seyfi Orhon
- Faruk Nafiz Çamlıbel
- Halit Fahri Ozansoy
- Enis Behiç Koryürek
- Yusuf Ziya Ortaç
Beş Hececiler olarak tanınan
bu şairlerin eserlerinde şu özellikler görülür.
- Bireysel konulan ve yurt güzelliklerini anlatmışlardır.
- Anadolu'ya romantik bir tutumla yaklaşmışlardır.
- Sade bir dil kullanmışlardır.
- Hece ölçüsünü kullanmışlar ve halk şiiri geleneğinden yararlanmışlardır.