top of page

Dede Korkut Hikayeleri

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Dersi: Dede Korkut Hikayeleri

Eserin asıl adı Kitâb-ı Dedem Korkud Alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân'dır. (Oğuzların diliyle Dedem Korkut’un Kitabı).

İçinde bir ön sözle on iki hikâye vardır. Halkın ortak malıdır. Eser Akkoyunluların egemen olduğu Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi'nde XIV. yüzyıl sonlarında veya XV. yüzyıl başlarında halk ağzından derlenerek yazıya geçirilmiştir. Bu hikâyelerin ilk defa Dede Korkut adlı bilge bir ozan tarafından anlatıldığına inanılmaktadır. Her hikâyede adı geçen, olaylardan hisse çıkaran, hana dua eden Dede Korkut; hikâyenin yazarı değil daha çok manzum destani hikâyeler anlatan, ozanları simgeleyen bilge bir kişidir.


Hikâyelerde Müslüman Oğuzların, komşuları olan Rum, Ermeni ve Gürcü devlet veya beyliklerle yaptıkları savaşlar; bazılarında kendi iç mücadeleleri; bazılarında da tabiatüstü varlıklara (Azrail, pınar perisi, pınar perisinin oğlu Tepegöz) karşı giriştikleri mücadeleler anlatılmıştır.


Oğuzlar Müslüman'dır fakat Dede Korkut Hikâyeleri'nde din çok kuvvetli bir unsur olarak görülmez. Çünkü Oğuz Türklerinin islamiyet'i kabul etmelerine rağmen henüz tam anlamıyla İslam dinine uygun bir yaşamları yoktur.


Bazı kahramanların olağanüstü kuvvete sahip olmaları, bazı kahramanların vücut yapılarının dahi doğal yapının üstünde olması, doğaüstü varlıklara yer verilmesi bakımlarından bu hikâyeler destan karakteri taşımaktadır.


Nazım ve nesir karışık yazılmaları, kısa olmaları, ayrıntılar üzerinde durmamaları bakımlarından da halk hikâyesi karakteri taşımaktadır. Bundan dolayı bu eser, destan döneminden halk hikâyeciliği dönemine geçişin ilk örneği kabul edilir.


Dede Korkut Hikâyeleri'nde olaylar ve tasvirler nesirle; karşılıklı konuşmalar, duygu ve düşünceler nazımla dile getirilir.


Eser, Arapça ve Farsçada geçen dini kavramlar dışında Türkçenin seçkin örnekleri arasında yerini alır. Eserde cümle içi kafiyeler, cümle sonlarındaki seciler, deyimler dikkati çeker.


Oğuz Türkçesiyle söylenen Dede Korkut Hikâyeleri'nin; biri Dresden'de, diğeri Vatikan'da olmak üzere iki yazma nüshası vardır.

bottom of page